Hindistan cevizi yağı, Hindistan cevizinden elde edilen doğal bir yağdır. Hindistan cevizi, tropikal bölgelerde yetişen ve oldukça besleyici bir meyvedir. Bu meyvenin kurutulmuş halinden soğuk presleme veya işleme yöntemleriyle yağ elde edilir.
Hindistan cevizi yağı, 23-26°C arasında eriyebilen bir madde olup, katı veya sıvı formda bulunabilir. Bu yağ renksizdir, bozulmaya karşı dayanıklıdır ve özgün bir aroma içerir.
Hindistan cevizi yağı, antiviral, antibakteriyel, antifungal, antiparaziter, antiiflamatuar, antitrombotik, kardiyoprotektif, hepatoprotektif, antidermatofitik, antidiyabetik, hipolipidemik, antikolesistik, antioksidan ve antikarsinojenik aktiviteler gibi çeşitli sağlık yararlarına sahiptir. Ayrıca, bağırsak enfeksiyonları, yüksek ateş, yara iyileşmesi, bronşit, astım ve baş ağrısı gibi durumların tedavisinde kullanılmıştır
Hindistan cevizi yağı yaygın olarak tüketilen diğer bitkisel yağlardan önemli ölçüde daha fazla doymuş yağ içerir. 100 gram Hindistan cevizi yağının enerji miktarı 890 kcal ve 82.5 gram doymuş yağ içerdiği bulunmuştur. Bu nedenle Hindistan cevizi yağı, yüksek doymuş yağ içeriği nedeniyle tereyağı, hurma yağı ve hayvansal yağlarla birlikte sınıflandırılır.
Hindistan cevizi yağının ana yağ asitlerinin yaklaşık %32-51’ini laurik asit (12:0), %17-21 miristik asit (14:0) ve %6.9-14’ü palmitik asit (16:0) olduğu bilinmektedir.
Hindistan cevizi yağı önemli Orta zincirli yağ asitleri (MCFA) kaynağıdır. 14 bitkisel yağı içeren kapsamlı bir çalışmada Hindistan cevizi yağının en yüksek MCFA’ya sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Birçok kaynağa göre Hindistan cevizi yağının sağladığı yararlar, toplam yağ asitlerinin %64’üne denk gelen yüksek MCFA içeriğine bağlanmaktadır. Orta zincirli yağ asitleri, bağırsak tarafından doğrudan emilirler ve enerji olarak kullanılmak üzere karaciğere gönderilirler.
Bir çalışmada, Orta Zincirli yağ asitlerinin insülin salgılanması üzerinde güçlü etkiler gösterdiği gözlemlenmiştir. Bir başka çalışma Hindistan cevizinin, diyetteki diğer yağlar ile karşılaştırıldığında insülinin etkisini daha fazla arttırdığını ve bağlanma afinitesini geliştirdiğini kanıtlamıştır.
İnsanlar üzerinde yapılan çalışmalar Hindistan cevizi yağlarının HDL kolesterol üzerindeki yararlı etkilerini kanıtlamıştır. Birçok çalışma Hindistan cevizi yağının kandaki iyi kolesterol olarak bilinen HDL’yi arttırdığını, LDL ve Total kolesterol düzeyine önemli bir etkisi olmadığını göstermiştir.18-25 yaş arasındaki sağlıklı gönüllüleri içeren bir kontrollü bir çalışmada, Hindistan cevizi takviyesinin (8 gün içi 30 mL/gün), kontrol grubuna kıyasla Total kolesterol ve LDL’de değişiklik olmadan HDL düzeylerini iyileştirdiği görülmüştür.
29 obez yetişkin erkeğin dahil edildiği bir çalışmada günlük 12 mL sızma Hindistan cevizi yağı tüketiminin HDL kolesterol seviyelerini arttırdığı bulunmuştur.
Hindistan cevizi yağı, lipaz tarafından kolayca hidrolize edilen ve bağırsak yoluyla emilen, yağ dokusunda depolanmadan hızlıca enerjiye metabolize olmak için karaciğere gönderilen orta zincirli trigliserit (MCT)’leri fazla miktarlarda içermektedir. Yapılan çalışmalar, yüksek doymuş yağ içeriğine rağmen Hindistan cevizi yağının kilo kaybını desteklemek için MCT yağı olarak kullanılmasıyla ilgili umut verici sonuçlar göstermiştir.
Abdominal obezitesi olan 40 kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, günde 30 ml Hindistan cevizi takviyesinin 12 hafta içinde hem vücut kitle indeksinde hem de bel çevresinde önemli bir azalmaya yol açtığı görülmüştür. Bir başka çalışmada 4 haftalık süre boyunca 30 mL Hindistan cevizi yağı kullanımının erkek deneklerde bel çevresini önemli ölçüde azalttığı görülmüştür.
Bazı çalışmalar Hindistan cevizi yağının; meme, kolon, karaciğer, akciğer ve ağız kanser hücrelerine karşı anti-kanser aktivitesini bildirmiştir. Bu gerçeği destekleyen bir çalışmada, laurik ve palmitik asitler açısından zengin olan Hindistan cevizi yağının habis insan kolon hücreleri üzerinde büyük bir inhibisyon gücüne sahip olduğu görülmüştür. Bir başka çalışmada Hindistan cevizi yağı açısından zengin bir diyetin, bir kolon kanseri modelinde ülseratif koliti ve bununla ilişkili kolon kanseri insidansını etkili bir şekilde azalttığı, bağırsak bariyer bütünlüğünü koruyan protein musin 2 düzeylerini arttırdığı bulunmuştur.
İlaçların ve kimyasalların diyet yoluyla alınması karaciğer hücrelerine zarar vererek hepatotoksisiteye yol açmaktadır. Hindistan cevizi yağının , hepatosteatoz gibi karaciğer sorunlarında, karaciğer fonksiyonu belirteçlerini ve hepatik morfolojiyi eski haline getirerek parasetamole bağlı toksisitenin etkisini azalttığı bulunmuştur. Yapılan bir çalışmada, parasetamol kaynaklı toksisiteye bağlı olarak yükselen karaciğer hasarı belirteçlerinin ( ALT, AST), 10 ml/kg Hindistan cevizi konsantrasyonu takviyesi ile azaldığı bulunmuştur.
Hindistan cevizi yağı, saç ve cilt gibi vücudun dış kısmı üzerinde yararlı etkiye sahiptir. Hindistan cevizi yağının saç proteinleri için güçlü bir afiniteye sahip olduğu ve daha düşük moleküler ağırlığı ve düz doğrusal zinciri nedeniyle saç gövdesine kolayca nüfuz ettiği bulunmuştur. Bu gerçeği destekleyen ve Mineral yağı, Ayçiçek yağı ve Hindistan cevizi kullanılarak saç hasarını önleme üzerine yapılan bir çalışma , Hindistan cevizi yağının hem hasar görmüş hem de hasar görmemiş saçlar için protein kaybında kayda değer bir düşüş gösteren tek yağ olduğu saptanmıştır.
Sizde günlük beslenmeniz mutlaka günde 1 tatlı kaşığı kadar Hindistan cevizi yağı ekleyiniz.
Beslenme ve Diyet Uzmanı
Sezen Çetinkaya Eren